1
. Relınquısh
We must not relinquish their freedom simply for the benefit
of a new empire.
Sırf yeni bir imparatorluğun çıkarı için onların
özgürlüklerinden vazgeçmemeliyiz.
2
PERSNICKETY
titizadj.
- She's very persnickety about her food.
- Yiyeceği hakkında çok titizdir.
- She's very persnickety about her food.
- Yemek konusunda çok titizdir.
3
INTRICATE
karmaşıkadj.
- He found his way through the intricate maze.
- Karmaşık labirentin içinde yolunu buldu.
- These designs contain less intricate patterns and are thus easy to make.
- Bu tasarımlar daha az karmaşık desenler içerir ve bu nedenle yapımı kolaydır.
- Even jaded adults will marvel at the intricate models of American cities.
- Yorgun yetişkinler bile Amerikan şehirlerinin karmaşık modellerine hayran kalacaklar.
4
Ambivalent
I am still ambivalent about changing my house.
Evimi değiştirme
konusunda hala kararsızım.
5
vestige
- Practically nobody would like to return to those days, but the last vestiges have still not been fully stamped out.
- Pratikte kimse o günlere dönmek istemez ancak son kalıntılar hala tam olarak ortadan kaldırılmamıştır.
- We must not allow the last vestiges of Member State independence to be crushed.
- Üye Devlet bağımsızlığının son kalıntılarının da yok edilmesine izin vermemeliyiz.
- The vestiges of the old order have not yet dispersed.
- Eski düzenin kalıntıları henüz dağılmış değil.